Tağut, tuğyan kelimesinden türemiştir.
Haddi aşmak anlamınadır.
Anlamının sınırları konusunda selefin görüşleri farklıdır.
Hz. Ömer (r.a..) "Tağut şeytandır" demiştir.
Cabir (r.a.), şeytan kılığındaki kahinlerdir, demiştir.
Malik'e göre ise, tağut; Allah'tan başka ibadet edilen her şeydir.
Bu görüşler, bazı tağut tipleri hakkında belirtilmiştir.
Ancak, bütün çeşitlerine hasredilemez.
İbn-i Kayyımın (r.h.) tağut hakkında söylediği en güzel sözdür:
"Tağut, kulun haddini aşarak, ibadet ettiği, tabi olduğu, itaat ettiği her şeydir.
Her kavmin tağutu, Allah ve Rasûlü'nü bırakarak, muhakeme olmak istedikleri, Allah'tan başkasına ibadet ettikleri, Allah'tan bir delil olmaksızın izinden gittikleri, Allah'a itaat etmeleri gereken yerde, itaat ettikleri şeydir.
Bunlar dünyanın tağutlarıdır.
Onları ve onlarla birlikte insanların durumunu düşündüğün zaman, çoğunun Allah'a ibadetten uzak ve tağutlara ibadet etmekte olduklarını, Peygambere (s.a.s.) itaattan uzak, tağut ve izleyicilerine itaat ettiklerini görürsün."
Haddi aşmak anlamınadır.
Anlamının sınırları konusunda selefin görüşleri farklıdır.
Hz. Ömer (r.a..) "Tağut şeytandır" demiştir.
Cabir (r.a.), şeytan kılığındaki kahinlerdir, demiştir.
Malik'e göre ise, tağut; Allah'tan başka ibadet edilen her şeydir.
Bu görüşler, bazı tağut tipleri hakkında belirtilmiştir.
Ancak, bütün çeşitlerine hasredilemez.
İbn-i Kayyımın (r.h.) tağut hakkında söylediği en güzel sözdür:
"Tağut, kulun haddini aşarak, ibadet ettiği, tabi olduğu, itaat ettiği her şeydir.
Her kavmin tağutu, Allah ve Rasûlü'nü bırakarak, muhakeme olmak istedikleri, Allah'tan başkasına ibadet ettikleri, Allah'tan bir delil olmaksızın izinden gittikleri, Allah'a itaat etmeleri gereken yerde, itaat ettikleri şeydir.
Bunlar dünyanın tağutlarıdır.
Onları ve onlarla birlikte insanların durumunu düşündüğün zaman, çoğunun Allah'a ibadetten uzak ve tağutlara ibadet etmekte olduklarını, Peygambere (s.a.s.) itaattan uzak, tağut ve izleyicilerine itaat ettiklerini görürsün."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder